Ana içeriğe atla

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin (SU-NUM) temel atma töreni, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün katılımıyla gerçekleştirildi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: "Sabancı Üniversitesi özgün sistemi ile üniversitelerarası rekabetin gelişmesine büyük katkı sağladı" dedi.

Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı: "Ülkemizin hızla ilerleyen teknoloji trenini yakalayabilmesi için nanoteknoloji alanında gelişmesi şart" dedi.

Sabancı Vakfı ve DPT desteğiyle 2009 yılında kuruluş çalışmaları başlayan Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin temel atma töreni, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün katılımıyla gerçekleşti. Sabancı Üniversitesi'nin Tuzla'daki kampusünde, 11 Haziran 2010 tarihinde gerçekleşen törenin evsahipliğini Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektör Prof. Dr. Nihat Berker yaptı. Törene ayrıca, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz ve DPT Müsteşarı Kemal Mağdenoğlu da katıldı.

sunum2

SU-NUM'un temellerinin atılması vesilesiyle düzenlenen törende Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Rektör Prof. Dr. Nihat Berker, SU-NUM Direktörü Dr. Volkan Özgüz ve Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz konuşma yaptılar.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül temel atma töreninde yaptığı konuşmada üniversitelerarasındaki rakabete değinirken, Sabancı Üniversitesi'nin özgün sistemi ile üniversiteler arasındaki rekabetin gelişmesine büyük katkıda bulunduğunu ifade etti. Türkiye'nin teknoloji transfer eden değil, teknoloji üreten bir ülke olması gerektiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül; üniversitelerin de sadece eğitim veren değil bilim ve teknoloji üreten, patent geliştiren yerel ve yabancı fonlardan yararlanan ve proje geliştiren kurumlar olması gerektiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Gül, bu çerçevede Sabancı Üniversitesi'nin başarılarından gurur duyduğunu ifade etti. Sözlerini: "Nanoteknoloji alanında böyle seçkin bir üniversitede böyle bir merkezin açılması çok önemli. Bu da gösteriyor ki bu alanda başka ülkelerle aynı anda yatırım yapıyoruz, doğru zamanı kaçırarak arkadan takip etmiyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.

Güler Sabancı: "İnovasyona ve teknolojiye yapılan bu yatırım, ülkemizin rekabet gücünü artıracak"
Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Üniversitesi'nin kuruluşundan itibaren disiplinlerarası araştırmaya müsait alt yapısı ile belli boyutlarda nanoteknoloji araştırmaları yapıldığının altını çizdi. Sabancı, üniversitenin elde ettiği birikim ve yetkinliği temel alarak; Türkiye'nin ve bölgemizin ilk disiplinlerarası nanoteknoloji araştırma ve uygulama merkezinin kurulması çalışmalarına 2009 yılında başladıklarını belirtti.

Projeye, öncelikle DPT tarafından destek görmesi ve Sabancı Vakfı'nın da katkılarıyla 50 milyon TL'lik yatırım yapıldığını vurgulayan Güler Sabancı, merkezin kuruluş çalışmalarının başlamasının ardından geçtiğimiz Haziran ayında bir arama konferansı gerçekleştirdiklerini ve dünyanın dört bir yanından bu işin uzmanlarını üniversitede bir araya getirerek dünyadaki örnekleri incelediklerini ifade etti. Güler Sabancı: "Üniversitemizde, bir yandan öğretim üyelerimizin nanoteknolojiyle ilgili çalışmaları devam ederken, merkezimizin inşaatının en kısa sürede tamamlanmasını hedefliyoruz. Çünkü inanıyoruz ki, disiplinlerarası yapısıyla çığır açan buluşları tetikleyen bir araştırma alanı olan nanoteknolojide ilerlemek için vakit kaybetmememiz gerekiyor. Türk sanayinin bu alanda, hızla ürüne dönüştürülmeye yönelik çalışmalara ihtiyacı var. Biz de Sabancı Üniversitesi olarak hızlıca sonuca ulaşacak çalışmaları destekliyoruz" dedi. Ülkemizin hızla ilerleyen teknoloji trenini yakalayabilmesi için nanoteknoloji alanında gelişmesinin şart olduğunu belirten Sabancı, inovasyona ve teknolojiye yapılan bu yatırımın ülkemizin rekabet gücünün artmasına da büyük katkıda bulunacağına inandığını ifade etti.

sunum1

Prof. Dr. Nihat Berker: "Bir nanoteknoloji merkezi, eskinin akademik sonuçlarını almak için için değil, toplumsal uygulamaya yönelik ürünler keşfetmek için kurulur"
Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker, Diderot'nun "Hayatta toplu iğne imal ediyorsan bile, bunu coşku ve mükemmeliyetçilikle yapacaksın" şeklindeki sözlerini hatırlatarak: " Biz, topluiğne başının milyonda biri boyunda gereçler yapacağız. Coşkumuz ve mükemmeliyetçiliğimiz tam yerinde" dedi. Berker, bir nanoteknoloji merkezinin, eskinin standart akademik sonuçları için kurulmaması gerektiğini ifade ederek: "Nanoteknoloji Merkezi, hem toplumsal uygulamaya yönelik ürünler keşfetmek, hem de bu üretimi lanse edip denemek için kurulur" dedi. Sabancı Üniversitesi'nin ana temasının toplumla iç içe çalışmak, gelişmek ve geliştirmek olduğunun altını çizen Berker, SU-NUM'un bir "bina-aygıt" olduğunu, bu bina-aygıtta bütün dünyadan araştırmacıların yanı sıra lisans ve lisansüstü öğrencilerinin beraber çalışacağını belirtti.

Volkan Özgüz: "On milyarlarca dolarlık dünya pazarında rekabet gücüne kavuşacağız"
Temel atma töreni öncesinde, SU-NUM Direktörü Dr. Volkan Özgüz, dünyada ve Türkiye'de nanoteknoloji ve SU-NUM hakkında bilgi verdi. Nanoteknolojiyi, atomlarla oynamanın bilimi ve mühendisliği olarak tanımlayan Özgüz, dünyada nanoteknoloji pazarının büyüklüğünün on milyarlarca dolara ulaştığını, bu alanda başarılı olmanın ön koşulunun da disiplinlerarası çalışmalar yürütmekten geçtiğini belirtti. Özgüz, merkezin disiplinlerararası çalışmalara dayanan vizyon ve yapılanması sayesinde, uluslararası rekabet gücüne sahip olacağının altını çizdi.

Merkez toplam 7000 metrekare alana kuruluyor, yenilikçi binalar çevre dostu, en az seviyede enerji tüketecek ve en az seviyede atık salacak
SU-NUM binası hakkında da bilgi veren Özgüz: "Binamız, hem çevresiyle hem de var olan altyapı ile uyumlu, yüksek yapı teknolojileri ile yapılmış, cevre dostu olarak en az seviyede enerji tüketen, en az seviyede atık salan yenilikçi bir merkez olacaktır. Binamız toplam yaklaşık 7000 metrekare içinde, 1300 metrekare laboratuarlar, 800 metre kare civarında bir temiz oda, ve 2400 metre kare ofis ve ortak kullanıma açık alanlardan oluşuyor. Merkez ayrıca yeşil binalarla ilgili Amerika'dan LEED ve Avrupa'dan BREEM sertifikalarına aynı anda sahip olan Türkiye'deki ilk bina olma özelliğini taşıyor" dedi.

Teçhizatın bir bölümü Türkiye'de ilk kez kullanılacak, 12 ayrı disiplinlerarası laboratuar kuruluyor
SU-NUM Direktörü Volkan Özgüz, merkezde kullanılacak teçhizatla ilgili olarak: "Merkezimizdeki techizatın bir bölümü Türkiye de ilk kez kullanılacak. Geri kalanı bu alandaki en iyi teçhizatlar. Atom ve atomlararası boyutlarda görüntüleme yapabilen elektron mikroskopları, değişik hücrelerin DNA'larını hızlı şekilde analiz edebilecek cihazlar ve bir-iki atom kalınlığında metal veya yarı-iletken katmanlar oluşturabilen sistemler aynı binada yan yana yer alacak. Merkez 12 ayrı disiplinlerarası laboratuardan oluşuyor" dedi.

Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi SU-NUM hakkında
Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi, Devlet Planlama Teşkilatı'nın (DPT) ve Sabancı Vakfı'nın desteğiyle 50 milyon TL'nin üzerinde bir yatırımla kuruluyor. Sabanci Üniversitesi'nin "birlikte çalışmak ve geliştirmek" vizyonu, ve alanında öncü, yaratıcı, ve yenilikçi felsefesi, merkezinde temel çalışma kuralıdır. Merkezde, Sabancı Üniversitesinin bölümsüz yapısına uygun olarak, nanoteknoloji alanında çığır açabilecek araştırmalar, ülkemizin önceliklerine göre seçilmiş uygulama alanlarında, sanayinin ihtiyaçlarına odaklanmış, nanoteknolojinin fizik, elektronik, mekatronik, malzeme, kimya ve biyoloji gibi çeşitli alanlarında disiplinerarası çalışmalar yürütülecek. Bu alanlarda, yapı malzemeleri, çevre (su temizliği, atık yönetimi), gıda ve ziraat, moleküler biyoloji, nano-biyoloji, nano-tıp ve tıbbi malzemeler, elektronik ve enerji gibi konularda sanayi ve diğer araştırma kuruluşları ile ortak uygulama-geliştirme projeleri yapılması planlanıyor. Merkez sayesinde, üniversitenin ileri teknolojiye dayalı fikri mülkiyet portföyünün gelişmesi söz konusu olacak. Merkez bu vizyonu ile, ve bu vizyonu sağlayacak alt yapısı ve insan kaynaklarıyla uluslararası çapta rekabet edebilecek bir mükemmellik merkezi olacak.

Yüksek yapı teknolojisi ile inşa edilen Merkez, üç katta yaklaşık 7 bin 140 metrekarelik bir alanı kapsayacak. Merkez binası içinde 800 metre kare temiz oda, toplam 1400 metrekare özel amaçlı laboratualar, 2400 metrekare ofisler ve diğer çalışma alanları var. Merkez, çevre dostu, enerjiyi etkin biçimde kullanan, öncü bir yapı olacak. Merkez ayrıca yeşil binalarla ilgili ABD'den LEED (ABD) ve Avrupa'dan BREEM (İngiltere) sertifikalarına aynı anda sahip olan Türkiye'deki ilk bina olma özelliğini taşıyor.

Sabancı Üniversitesi'nin Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF), kuruluşundan itibaren mikro ve nanoteknoloji alanlarında ilerleme vizyonunu taşımaktaydı. Bu nedenle, Fakülte'nin bugüne kadarki insan kaynakları ve altyapı yatırımında bu alanlara büyük önem verildi. Sabancı Üniversitesi'ndeki MDBF Öğretim Üyelerinin %45'i doğrudan nanoteknoloji ile ilgili bilim insanlarından oluşuyor. Ayrıca, lisansüstü öğrencilerinin %40'ı bu konularda çalışıyor. Yaklaşık 30 öğretim üyesinin 1,5 yıl süren çalışmaları sonucunda ortaya çıkan proje DPT ve Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti tarafından onaylandı.

Merkezin, 2011 yılının Nisan ayında kullanıma açılması hedefleniyor. Merkez tam olarak faaliyete geçtikten bir kaç yıl içinde sonra 20-24 kadar doğrudan personeli olacak. Ayrıca 40 kadar öğretim üyesi ve araştırıcı ile 60-80 kadar yüksek lisans öğrencisinin merkezi kullanması planlanıyor. Merkezin yönetimi uluslararası alanda ortak yürütmeye ve bilgi alış-verişine dayalı olacak. Merkez Sabancı Üniversitesi dışından kullanıma ve sanayi, üniversite ve diğer araştırma kurumlarının işbirliğine ve ortak çalışmalarına açık olacak.